İMPLACİTY&ORALDİŞ GRUP olarak kişisel verilerin korunması, kişisel verilerin işlenmesinin, depolanmasının, aktarılmasının kanun kapsamında belirli kurallara bağlanması ve bu sayede kişilerin Anayasal haklarının polikliniğimizce korunmasıdır. Bu koruma; verilerin işlenme şartları, aktarılma şartları, aydınlatma metni, ihlal durumunda cezai yaptırım vs. gibi unsurlar ile sağlanır. Burada anlatılmak istenen veriler değil verilerin sahibi olan kişiler korunuyor.
KVKK’ da kişisel veri kavramı; “kimliği belirli olan yahut belirlenebilir olan gerçek kişilere ilişkin her türlü bilgi” şeklinde tanımlanmıştır.
Bunların haricinde Kişisel Verilerin Korunması Kanunu madde 28 düzenlemesinde bu kanun kapsamına alınmayan istisnalara yer verilmiştir. Buna göre şu hallerde KVKK kapsamında koruma sağlanmıyor:
Polikliniğimizce kişisel veriler, kişisel veri sahibinin açık rızası olmadığı sürece işlenmediği gibi ayrıca bir rıza verilmeden üçüncü kişilere aktarılamaz. Bu hüküm KVKK madde 8 düzenlemesinde yer alıyor. Bu madde kişisel verilerin paylaşılmasını yasaklıyor. Ancak maddeden de anlaşılacağı üzere eğer kişinin açık rızası varsa bu veriler aktarılabilir.
Bazı haller vardır ki bu hallerde kişinin açık rızası olmasa da polikliniğimizce kişisel veriler aktarılabilir. Bunlar KVKK madde 5’de yer alan haller ve madde 6’da yer alan bazı hallerdir. Bunlar çok önemlidir çünkü bu maddelerdeki durumlar çoğu davada hükmü doğrudan etkiliyor.
KVKK madde 5 kişisel verilerin işlenme şartlarını, madde 6 özel nitelikli kişisel verilerin işlenme şartlarını düzenliyor. Yani bu şartların yerine getirilmesi ile kişisel veriler aktarılabiliyor.
Polikliniğimiz kişisel verilerin işlenmesinde bir takım ilkelere göre hareket etme zorunluluğu vardır. Yani ne kadar kanuna uygun hareket etseniz de bu ilkelere uymadığınıza kanaat getirilirse hukuka aykırı iş yapmış olursunuz. Bu ilkeler şunlardır:
. 5. maddede kişisel verilerin işlenme şartları vardır. Burada temel şart ilgili kişinin rızasıdır. Ancak bazı hallerde rüyaya ihtiyaç duyulmaz. Bunları;
Özel nitelikli kişisel veriler ise, kişilerin toplum içinde öğrenildiği takdirde mağdur olabileceği hassas kişisel verilerdir.Bu tür verilere örnek olarak; kişilerin ırkı,etnik kökeni, siyasi ve felsefi düşüncesi, dini inancı, bağlı olduğu mezhep, kılık kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkumiyeti ve güvenlik tedbiri uygulamaları, biyometrik ve genetik bilgileri gibi verilerdir.
Özel veriler de normal olarak kişinin açık rızası olmadığı sürece işlenmez. Ancak yukarıda saydığımız özel veri türlerinden sağlık ve cinsel hayata ilişkin veriler dışındakiler yalnızca kanunda öngörülen hallerde ilgilisinin rızası olmadan işlenebiliyor.Sağlık ve cinsel hayata ilişkin veriler kamu sağlığının korunması ve tıbbi hizmet – planlama amacıyla sır saklama yükümlülüğüne uymak suretiyle yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilisinin rızası olmadan işlenebiliyor.Tüm bunlara rağmen özel veriler işlenirken, Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun belirlediği bir takım önlemlere uymak şarttır.
Kişisel verilerin yurt dışına aktarılması da aynı şekilde kişinin açık rızasına bağlıdır. Ancak burada da bazı hallerde açık rıza olmaksızın verilerin aktarılması mümkündür. Bunlar, yukarıda 5. ve 6. madde olarak saydığımız hallerdir. Ancak bu hallerde dahi kişisel verilerin yurt dışına aktarılabilmesi için söz konusu yabancı ülkede yeterli korumanın bulunması gerekir.‘Yeterli koruma’ dediğimiz şeyin varlığına Kişisel Verileri Koruma Kurulu, kanunda yazan hususları gözeterek karar verir. Eğer ilgili ülkede yeterli koruma olmadığına kanaat getirilmişse (bu bir liste olarak yayınlanıyor) veri sorumlularının yeterli bir koruma olacağına dair yazılı taahhütleri de ilgilinin rızası olmaksızın bu verinin aktarılması için yeterlidir.
Bir şekilde kişisel veri işleyen kişi veya firmalar (veri sorumluları), ilgili kişilere basit gizlilik sözleşmesi vs. metinler okutup onaylatarak sorumluluktan kurtulamaz. KVKK madde 10 hükmüne göre veri sorumlusunun bir aydınlatma yükümlülüğü vardır. Bu genellikle bir KVKK aydınlatma metni ile sağlanıyor. Burada ilgili kişiye;
KVKK aydınlatma metni ile bildirilmelidir.
Yapılan işin niteliği gereği müşterilerinin, üyelerinin veya muhatap olduğu kişilerin verilerini kaydeden her kişi veya kuruluş bu KVKK aydınlatma metni usulüne uymak durumundadır. Ayrıca belirtmemiz gerekir ki bu bahsettiğimiz metin taslak (kopyala yapıştır) bir metin değildir. İşe özel somut olaya uygun bir şekilde KVKK kurallarına göre hazırlanmış bir metin olmalıdır.
Veri sorumluları sicil, kurul gözetiminde Kişisel Verileri Koruma Başkanlığı tarafından tutulur. Bu sicile uygulamada VERBİS deniliyor.Herhangi bir kişisel veriyi işleyen gerçek veya tüzel kişiler bunu yapmadan önce Veri Sorumluları Siciline kaydolma yükümlülüğü altındadır.. Ancak bu her zaman zorunlu değildir. Kurul bazı hususları gözeterek bu kaydolma yükümlülüğüne istisna getirebilir. Bu hususları şu şekilde sıralayabiliriz:
Kişisel verilerin işlenmesini gerektiren durumlar olduğu gibi silinmesini gerektiren durumlar da olabilir. Kişisel veri kanuna uygun olarak işlenmiş olsa da eğer bu amaç veya neden ortadan kalkmış ise re’sen veya ilgili kişinin talebi üzerine veri sorumlusu tarafından silinir, yok edilir yahut anonim hale getirilir. Bu silme, yok etme veya anonim hale getirme işlemi ile ilgili olarak ayrı bir yönetmelik söz konusudur.
Verinin anonim hale getirilmesi demek, kişisel verinin başka veriler ile eşleştiriliyor olsa dahi kimliği belirli yahut belirlenebilir bir kişi ile ilişkilendirilemeyecek duruma getirilmesi anlamına gelir. Yani o verinin sahibinin saptanmasını imkansız hale getirmek ancak veriyi tutmak anlamına geliyor. Anonim hale getirilen veri artık KVKK kapsamında kişisel veri olmayacağı için KVKK koruması sona erer.
Esasen Kişisel Verilerin Korunması Kanunu bu konuda Türk Ceza Kanununun 135-140. maddelerine atıfta bulunuyor. Bu suçlar şunlardır:
Belirttiğimiz madde aralığında bu suçların maddi unsurları ve öngörülen cezalar yer alıyor. Burada ayrıntısına girmemekle birlikte 1 yıl ile 6 yıl arasında değişen hapis cezalarının öngörüldüğünü söyleyebiliriz.Ayrıca KVKK’ya aykırılık teşkil eden bazı fiiller suç değil, kabahat olarak düzenlenmiştir. Bunlar için de kanunda 5 bin TL ile 1 milyon TL arasında değişen idari para cezası öngörülüyor.